13 Aralık 2012 Perşembe

HAYDAAAA....

Ntv Televizyonunda seyredip dinleyince hayret ettim doğrusu.
ve çok şaşırdım.. Gerçi  biraz biraz zırt pırt bi şeyler duyup okuyordum ama böyle bi şeyi hiç ciddiye alıp dinlememiştim...

"Babaannemin yaşadığı gibi mi yaşasak acaba ?"  diye düşünüyorum. Allah rahmet eylesin babaannem külde bir çörek yapardı tadını kokusunu hala hissederim...Babaannem tepsiye mayalı hamuru koyar üstünü de suya batırdığı elleriyle düzlerdi...

Anneminde değişik değişik ekmek türleri yaptığını hatırlıyorum evet...Bazısına ekmek bazısına çörek derdi...Mesela cevizli çöreği yapınca mutlaka sıcak çayla yerdik ki muhteşem olurdu...Buna ne derdi , ismini pek hatırlayamıyorum..Ama tadı çok güzel olurdu...Annem Allah rahmet eylesin hamurla herşeyi çok güzel yapardı..Katmer , gözleme , bazlama...yağlısı...Çeşit çeşit  hamurişleri yapardı....Birde köyümüzde Haftalık , aylık yufka açılırdı...

Komşular bir araya gelir , hem sohbet edilir, hem çay içilir, hemde imece usulu sırayla her hanımın evine yufka ekmekler yapılırdı eskiden...tabi öyle bakkaldan , fırından öyle hergün ekmek almaya paramı dayanır...Hemde alınan ekmeğin evde yapılan gibi olmayacağı malum...

Saç üstünde kurutulan yufkalar üstüste dizilirdi...Gerçi Büyük ablamlar hala yapıp hazırlıyorlar ...Mesela ramazanlarda 1 AYLIk hazırlanan yufkalar üstüste dizilir ...hergün hem yemek esnasında yenir hemde ıslatılıp börek yapar benim ablalarım...

Ntv'de yayınlanan proğramda temel olarak şu konuşmalar geçti...

Ntv Televizyonuna katılan Gıda hareketi başkanı Kemal Özer Ekmek hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Ekmeğin içine 23 adet katkı maddesi katıldığını söyleyen Kemal Özer halkı dikkattli olmaya çağırdı.
Kepeği ve içindeki bazı maddeleri alınan ekmeğin besin değerinin %93 ünü kaybettiğini söyledi.

Dünya Sağlık Örgütünün bir raporunda Türklerin gizli açlık yaşadığını yayınladığını söyleyen Özer Türklerin ekmek tükettiğimizde sadece biyolojik tokluk yaşadığımızın altını çizdi.

Ekmeğin kimyasal deposu olduğuna devam eden Özer GDO nun sadece soya ve mısır da olmadığını Ekmeğe katılan Küflenmeyi geciktirici maddelerin ve mantarın genetik yapısı değiştirilerek üretilen hamur mayasının GDO lu ürünler olduğunu söyledi.

Fırıncıların Üzerinde Ekmek Katkı Maddesi yazan bir ürünü direkt hamurun içine boşalttıklarını bu ürünün 8 Kimyasaldan oluştuğunu söyledi.

Dünya Sağlık Örgütünün bir raporunda yine Türkler ekmek sorununu çözerse sağlık sorunlarını %30 halletmmiş olur dediğini sözlerine ekledi.

Türkiyede üretilen ekmeği Afrika ülkelerinin bile geri döndüreceğini söyleyen Özer
Ekmeeğin İçeriğinde,
su, tuz, tam buğday unu ve ekşi mayanın dışında bir maddenin olmaması gerektiginide söyledi.

Ev sağlığını korumak için halkın kendi ekmeğini kendisinin yapması gerektiğini söyledi.

Hiç yorum yok: