12 Mart 2012 Pazartesi

KARANLIĞIN IŞIKLA BULUŞTUĞU YERDE...REMBRANDT


Sakıp Sabancı müzesindeki 10 Haziran 2012 'ye kadar görülebilecek bu sergiyi kaçırmak istemiyorum...



Tophane-i Amiredeki Salvador Dali resimlerine gidememiştim ve çok üzülmüştüm...



Bu sefer bir gün ayarlayıp gezicem inşallah...Karanlık ve Işığı herhalde en iyi Hollandalı ressam buluşturmuş..

Yıllar ve yıllar önceydi..o zamanlar hayallerim vardı ..Çok
güzel resim yapar , yağmur yağınca oluşan çamurdan ördek ve kaplar , tencereler yapar , güneşte kuruturdum.Resme
çok büyük bir ilgim oldu her zaman.. Bir resim beni benden alıp götürebilir
..öylesine yani…

Ortaokulda Resim – İş
dersleri en sevdiğim derslerdi..Resim hocamız bir derste bir saksıdaki çiçeği
çizdirmişti karakalemle…Resmimi görünce “Sen
büyüyünce ne olacaksın?” diye sormuştu. Bende “ ressam olacağım” diye cevap vermiştim. O günden sonra öğretmenim öğle aralarında
kütüphanede yanıma gelir konuşurdu benimle…

Liseyi bitirdiğimde oldukça yüksek bi puan almıştım, ünv.
sınavından …eskiden önce istedin okulları sıralar ondan sonra sınava
girerdin..şimdiki gibi puanını görüp girme yoktu yani..

Sınavdan öncede iyi net yapacağımı hissetmiştim.. Hukuk hiç
istemiyordum..En yüksek puanlı yer orasıydı ama istemiyordum…Ben ressam olmak
istiyordum..

Ama benim zamanımda ressamlar bohem yaşayışlarıyla biraz
garip duruşları vardı hayatta…ve babamda “hippi mi olacaksın adam gibi bi yer
oku” dedi. Ve ben iyisimi edebiyat bari okuyayım dedim.

Vardım gittim 1.ci sıraya Marmara Edebiyat Fakültesini
yazdım.Matematik ve Türkçe-sosyal sorularını fullemiştim…Marmarada kaydımı
yaptırırken hocalar geldi ve “bu puanla isteyerek mi? Geldin” dediler …”evet” dedim…

Sonrasında “mef’ulu mefaaulu failun” sayın okuyucular yani…Bu
dünyadaki her şeye ve her bilgiyi merak edip , sünger gibi çeken ben , bi gün
fizik bölümünde bi ses duydum..Amfinin kapısı açıktı ve kabak kafalı bi hoca muhteşem bi şekilde ders anlatıyordu..

Tıpkı şiir gibiydi … Edebiyatın olduğu derse girceeme fizik
dersi dinlerken fizik çalışırken kendimi bulmaz mıyım? Tövbe tövbe…

Edebiyat bölümü maceralarım muhteşem yani…Fuzuli ‘yi rüyamda
gördüm ..bir ağaç altında oturmuştum ve bana güzel bir şiir okumuştu …Ilık ılık
bir rüzgar hafif hafif esiyordu rüyamda…Her neyse o kadar maceralı 2 senem
geçtikten sonra varayım gideyim başka bi şey okuyayım dedim.. Marmarayı
bıraktım…

Resim içimde varolmaya devam etti…Benim galiba dünyaya gelme
nedenim büyük ihtimalle ; RESİM YAPMAK




Hiç yorum yok: