1 Mart 2012 Perşembe

Cuma Günüm ve günlerim

Geçen Hafta Cuma günü öğleden sonra , 13:20 ‘ de dersim vardı. Bay Ş. W. İle ilgili toplantı yapmamız gerekir , Müdür Yardımcısı istiyor dedi. “Tamam” dedim .benim 10/A ts’ye dersim vardı.

- “Ben sınıfa çıkıyorum , toplantı başladığında bana seslenin Bay Ş. Dedim.
Derse gittim . Sabahtan da Şişli ‘ye gitmiştim zaten , biraz yorgundum.

Bay Ş. Toplantıyı yapılmasını beklemeden çekip gitmiş.ben bir başıma kalakaldım . Müdür Yardımcımız Pazartesi günü 12’ de yapalım dedi.

28.02.2012 – Pazt.

Pazt. Sabahı öğrencileri kontrol ettiğimde hepsi de düzenli çalışıyorlardı. Allah bozmasın! Sadece Dilek adlı kız öğrencimin suratı asıktı. Okula gittim sonra toplantı için . Fakat Müdür Yardımcımız bir öğrenci ile ilgili çok büyük bir problem olduğunu va saat 15 ‘ e kadar dolu olduğunu beklememizi söyledi.

Öğlen 12 ‘den saat 3 ‘e kadar oturdum.. Saat 15 ‘te odasına gittik ve başladı vır vır konuşmaya .. Zaten bildiimiz ve yaptıımız şeyleri tekrarladı durdu. 16 ‘da başım şişmiş halde eve geldim. Başımın sol tarafı ağrıyordu.

Çocuklar evvelsi günden kalan mercimek çorbası ve makarnayı beğenmediler. Y. Arkadaşının yanına gitti. A. Bey nöbetçiydi ve ben baş ağrısı çekiyordum. Ağrı kesici işe yaramayınca çay içtim.. Sıcak çay biraz işe yaradı.

29.02.2012 – Salı

Sabah öğrencileri kontrol ettim . Dilek adlı öğrencimin morali bozuktu.-“Neyin var?” dedim. Ağlamaya başladı. Aman Allahım nasıl bir ağlama hatta !

Sormuştum artık bir kere … Allahım , inşallah yardımcı olabileceğim türden bir problemi vardır diye dua ettim içimden !!! Çözüm bulamayacağım bi şeyse sorduuma soracağıma pişman olacaktım …


Dilek , “Artık hayattan zevk alamadığını kendini öldürmek istediğini söyledi.” Şoka uğradım tabi . 18 yaşında hayata yeni başlayan genç bir kızdı.

Gençti , güzeldi ama ruhu acılar içinde kıvranıyordu…Haziranda liseden mezun olacak , diplomasını alacak , Temmuz ayındada büyük ihtimalle iş başı yapacak yeterlilikte yetiştiriyorduk onları…

-“hayat bomboş hocam” dedi. Yaşamak istemiyorum.Hiç mutlu değilim.
-“seni kırmayacaksam bir soru sorabilir miyim?” dedim.
-“tabi hocam” dedi.
-“erkek arkadaşından mı ayrıldın? Onun için mi böyle mutsuzsun?” dedim
-“Hayır hocam benim hiç erkek arkadaşım olmadı.” Dedi.

Ağlıyordu. Anlattı , anlattı , anlattı…

Yaklaşık 1 saat konuştum onunla… (Sanki benim çok iyi ruh yapım gibi…Sanki mutluluktan ölüyor muşum gibi…Hey Allahım ben de ölüyorum aslında bazen bu İstanbul Şehrinde..)

Ona hepimizin aslında yapayalnız ve mutsuz hissedebileceğimiz dönemlerin olabileceğini , onun bu konuda tek olmadığını..Hoşlandığı ne varsa , onu mutlu edebilecek şeyler bulmasını söyledim..

Gerçekten kişisel gelişim kitaplarında okuduğum bi kaç söz aklıma geldiyse de söylemek istemedim…

Açıkcası korktum bu bir intiharın sinyalimiydi diye! Haftaya Pazartesi günü için bana onu en mutlu ettiği hobi bulmasını istedim…Ve pazartesi günü onunla tekrar konuşmak için sözleştim.

Sonrasında saat 10 ‘da okula gittim.Ümraniyeden Suavi hoca geldi …Eğitim verdi..Bay Ş. Yine erkenden kaçtı gitti.

Saat 13 ‘te Rehberlik Bölümünün toplantısı vardı.Tartışmalı bir şekilde bitti. Kafamıza bi kurşun sıkmadığımız eksik kaldı… Öğretmen kavga edermi? Ediyor arkadaş! Gerçi ben sustum hiç karışmadım ama…Başım zonk zonk ağrıdı …Ortam beni gerdi..kavga edenler arkadaşımdı ve kimsenin yanında yer almadım..Toplantı 17:30 ‘da bitti.

Müthiş bir soğuk vardı … Yolda sigara almamak için kendimi zor tuttum..Çünkü ben bağımlıyım.!!!

Eve geldiğimde buz gibiydi ev . Dondum …Elimi ayağımı ısıtamadım bi türlü…

29.02.2012 – Çarş.
Sabah 07:30’da okuldaydım..Nöbetçiydim. 11/A ts ‘de dersim ii geçti..^.ve 4. Ders saatlerim deprem eğitimi nedeniyle gitti.

Öğle arasında Sefanın yanına gittim..
Nöbet iyi geçti..saat 17 ‘de eve girdim…Makarna vardı evde onu yedik.
Akşam Muhteşem yüzyılı seyrettim..

Hiç yorum yok: